. Ergene Belediyesi Türk Sanat Müziği Topluluğu'nun, Türk Kanser Derneği'nin desteği ile meme kanseri tedavisine başlayıp sağlığına kavuşan şefi Nilay Döldöş, konserleriyle kansere karşı farkındalık yaratıyor. Sakın Geç Kalma Erken Gel adlı konser, bu pazar Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek.
Yerel seçimler kuşkusuz kritik ve önemli ancak sanırım artık hepimiz, yerel seçimlerin de bir öngörü sağlayabileceğini bilerek genel seçimleri beklemeye belki de 2002’nin ardından en kritik seçimi olacak genel seçimler. Tabi yerel seçimlerin ardından bir de halk oylamasıyla cumhurbaşkanı seçileceğini unutmayalım.***Öylesine çok söylenti dolaşıyor ki seçimlere dair“Paraleller yol haritalarını çizmiş, bulundukları bölgede AKP’nin en güçlü rakibi her kim ise BDP dışında oylarını o partiye vereceklermiş…” diyen var… “Cemaatin oy sandığına etkisi büyük değil, AKP sürpriz yapacak” diyen var… “CHP gümbür gümbür geliyor, şimdiden oy oranı %40’a dayandı” diyen var… Yerel seçimler çok önemli ve fakat nihayetinde kritik iki maç, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler öncesi bir nevi hazırlık maçı ehemmiyeti rüşvet,iltimas, ses kayıtları, medyaya yapılan büyük baskıların ayyuka çıkması ile, her durumda “aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor” AKP için…***Ahmet Rasim, Osmanlı’nın sayılı yazarlarından biridir… Hoşsohbet, nüktedan bir adamdır. Ancak özellikle eşinin ciddi rahatsızlık duyduğu bir yanı vardır, fazla yumuşak yüzlüdür. Öyle ki, kendisini birkaç kadeh içmek için meyhaneye davet eden dostlarını karısının tepki göstereceğini bilmesine rağmen asla kıramaz. Bir gün karısı, evden çıkmakta olan Ahmet Rasim’in arkasından “Sakın geç kalma erken gel” diye seslenir, umutsuzca. Ahmet Rasim, gecikmeyeceğini söyler. Akşam eve dönerken yolda karşısına bir dostu çıkar. Ve beklenen olur. Ahmet Rasim yine arkadaşını kıramamıştır ve eve dönüşü epey gecikecektir. Her ne kadar arkadaşına hayır diyemese de, Ahmet Rasim’in aklında karısının sözleri döner durur… O gün Ahmet Rasim eve erken dönemez yine, ancak ortaya hala dinlenen bir şarkının sözleri çıkar“Bu akşam gün batarken gel/ Sakın geç kalma erken gel/ Tahammül kalmadı artık/ Aman geç kalma erken gel”***Bugünlerde yazarından öğrencisine, gazetecisinden sanatçısına, bakkalından kahvehanecisine, kiminle konuşsam aklında genel seçimler var… Geçmişte yaptıkları hataların farkına varmış, “hata ettik, kandırıldık” diyen insanlar da, “ben en başından beri söylüyordum zaten” diyenler de hep aynı şarkıyı terennüm ediyor bu aralar… Akıllarında genel seçimler var, genel seçimleri çağıran bir de şarkıları“Sakın geç kalma erken gel/ Tahammül kalmadı artık/ Aman geç kalma erken gel”
Usulca gir kapıdan, zile telaşlanma, ben daha nerdeyse yokuşun dibinde,Suların kararmasını bekliyorumdur,Tuğla harmanlarından gelen yanık havanınBahçedeki akşamsefalarına bela dizginliyorumdur içimdeDörtnala sana koşan gün kâğıttan dağlar arasındaydım,Nabzım ileri giden bir saat gibi işledi kararlar, tozlu makbuzlarHep adını okudum silinmiş kuleler, minareler, kirli kuşlar uçtu bir karışan saçlarını gördümBulutlu kapısını aç, su ver saksıdaki örtüyü ser masaya, dinlen şaşırtmasın seni, gürültüsü dolacak az sonra odaya,Karanlık bir yankıya dönüşecek karşı dağlarda. Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.
Ahmet Rasim'den Anılar " Sakın geç kalma erken gel " şarkısının hikâyesi Yakın arkadaşı Tatyos Efendi ile her gün beraber içki içerlermiş ki bazı günler eve geç gitmek bir yana gitmedikleri günlerde olurmuş. Sadberk Hanım sabırlı, müşfik muhterem bir hanımmış. Onu daima mazur görür, sitem etmezdi. Artık sabrın son demleri olacak ki; bir gün sabah Ahmet Bey' in kahvaltısını hazırlamış, tüm hizmetlerini tamamladıktan sonra yolcu ederken "Bey, yeter artık bu akşam gün batmadan gel, sakın geç kalma, tahammülüm kalmadı artık" demiş Ahmet Rasim bu kadar sabırlı kişinin bu sözleri nasıl söylediğinin şoku ile "Hanım akşam bu şarkıyı radyodan dinle" demiş ve evden çıkmış. Bakırköy sahiline inerken mırıldanmaya başlar."sakın geç kalma erken gel " diye. Ve Miltiyadi Gazinosunda dostu Selami Paşa'ya rastlar ; “Evden çıkarken refikam bana tembih etti. Geç kalma erken gel dedi, ben de buraya gelene kadar bunu bir kıta haline getirdim, besteledim." ”Üstat kadehinden bir yudum içmiş, ellerini dizlerine vurup usul tutmaya başlamış. Tatyos Efendi ile buluşmuş. Konuyu aynı şekilde ona da anlatmış. Gece geç vakitlerde bugüne kadar dilimizden düşmeyen "Sakın geç kalma erken gel " şarkısı o gün bestelenmiş. Atatürk ile anısı Ahmet Rasim, bir gün Ankara'da, Anafartalar'da dolaşırken İsmail Müştak Mayakon'a rastlar. İsmail Müştak —"Aman efendim", . "Siz buralardasınız, nasılsınız?"Ankara'da bir emriniz mi var?. Ahmet Rasim "Fırınlarda ekmeklerin dört köşe değil de, yuvarlak yapılması yüzünden buralara kadar geldim." Bu sözden bir mana çıkaramayan İsmail Müştak Beye Ahmet Rasim Bey şöyle açıklamada bulunur “Bir ekmek alayım, dedim fırından, elimden düşüp yuvarlanmaya başladı. Bu tekerleğin arkasından ben de Ankara'ya kadar koştum. Şaşkın şaşkın onu arıyorum şimdi. " O akşam Çankaya'da bu konuşulanları İsmail Müştak, Atatürk'e anlatınca Atatürk düşünceli ve birazda sinirli bir tavırla; "Siz ne dediniz " İsmail Müştak sessiz kalmış. Ve Atatürk Müştak ' a “Yarım yüzyıl Türk kültürüne hizmet eden bir yoksul zat, sana Ankara'da ekmek aradığını söylediği halde, sen neden yardım etmedin? " . O gece Ankara'nın bütün otelleri aranarak Ahmet Rasim Bey bulundu kimi kaynaklar da meyhanede bulunduğu yazılmıştır ve Çankaya'dan gönderilen bir araba ile Atatürk'ün huzuruna getirildi. Atatürk, Ahmet Rasim'i ayağa kalkarak karşıladı ve masada yanına oturttu. Biraz sonra ona şu teklifte bulundu "—Boş bulunan İstanbul Milletvekilliğini lütfen kabul eder misiniz?.." Ayağa kalkan Ahmet Rasim. Atatürk'ün elini öptü ve "Şimdi anladım, ekmek gerçekten aslanın ağzında imiş!" .. Ahmet Rasim'i bir gün ziyafete çağırırlar, üstat bakar ki masada içkiden eser yok. Çaresiz masaya oturur, önce balık gelir üstat “Aman bana bir kadeh; ben rakıyla balığı çok severim.” Arkadan ekşili köfte gelir, “Aman bir rakı daha, köfte ile bayılırım.” Derken dolma gelir, “Aman dolmaya pek yakışır bir kadeh daha.” Arkadan baklava gelir bununla da bir kaç duble içince ev sahibi dayanamaz; “Üstat, rakıyı hangi şeyle içmezsiniz?” Ahmet Rasim gülerek “Su” ile cevabını verir.
sakın geç kalma erken gel sözleri